Sex Hikayeleri

2 sene önce - admin Ekledi - 51287 Kez Okundu

Eşimle her fantaziyi deniyorduk

Heyy BEN BURCU YAZDIĞIMI GÖRÜYOSAN BENİ ARA KONUŞALIM BOŞALTİM SENİ :))
NUMARAM: 0035 351 57 32

Eşimle her fantaziyi deniyorduk

Anlatacağım olay, zaman ve kişiler tamamen gerçek olup hiç bir abartma yoktur.Sizlere önce eşim ve kendim hakkında bilgi vermek istiyorum.Ben 32 yaşında, 1.80 boyunda, 75 kilo ağırlığında, atletik yapılı, yüksek lisansını Amerika da yapmış bir makine mühendisiyim. Adım Emre.Eşimin adı Yeliz. Yeliz ise 28 yaşında, 1.70 boyunda, 90,55,90 ölçülerinde, beline kadar uzun saçları olan, çıkık kalçalı,oldukça güzel ve bakımlı bir mimardır. 5 Yıl önce birbirimize deliler gibi aşık olarak evlendik. Birbirimizi hala aynı şekilde seviyoruz. Evliliğimiz boyunca özellikle maddi bakımdan çok fazla rahat olduğumuz için hiç bir zaman birbirimizle de sorun yaşamadık. Kendimize ait, triplex bir yazlığımız, 2 evimiz, ayrı ayrı arabamız var ve aylık kazancımız 30 bin dolar civarında. Bu maddi imkanlar problemsiz bir evliliğin ilk şartlarından. Hayatımızı biraz daha fazla dolu yaşamak için bugüne kadar çocuk yapmadık, 2 sene kadar daha düşünmüyoruz. Bu güne kadar eşimle cinsel konularda da sorunumuz olmadı. Her şeyi doya doya yaşadık. İkimizin de küçük fantezileri oldu, birbirimizle paylaştık ve beraber yaşadık. Zaman geldi sinemada birbirimizi okşadık, zaman oldu gece yarısı parklarda seviştik, zaman oldu yatağımıza şişme bir erkek aldık, zaman oldu bu tür sitelerde ki yazıları beraber okuduk. Birbirimizden hiç bir heyecan ve isteğimizi gizlemedik. Ama bugüne kadar ne benim elime bir kadın eli, ne de eşim Yeliz in eline bir erkek eli değmemiştir. İkimizde cinsel olarak oldukça istekli ve performans sahibiyiz.Gerek sevişirken yaptığımız konuşmalardan, gerekse internette gezdiğimiz sitelerde ki resimlere bakmasından, eşimin hoşlandığı 2 erkek tipinin olduğunu öğrendim. Birincisi 15-21 yaşlarında, toy, vücudunda tüyler yeni çıkmaya başlamış çocuklar. İkincisi ise iri yarı, parlak genç zenciler.Sevişmelerimize hep böyle karakterlerin olduğu fanteziler katmaya, birbirimize bunları anlatmaya başlayalı neredeyse 2 seneolmuştu.Eşimle beraber sık sık gittiğimiz kozmetik ürünleri satılan büyük bir mağaza vardı. Orada çalışan bir kız, gerçekten aklımı başımdan almıştı. Adı Demet idi. 1.60 boylarında, minyon, en fazla 19 yaşında müthiş güzel bir kızdı. Zaman zaman bakışıyor ve birbirimize gülümsüyorduk. Eşim bu yakınlaşmayı fark etmiş, bir kaç kere bana şakayla ” Ne o ufaklıklarımı kesmeye başladın” diye takılmıştı. Ama Demet, eşiminde inkar edemeyeceği kadar bebek güzelliği olan bir kızdı. Eşimle bazısevişmelerimizde Demeti hayal etmiş ve bunuda eşimden gizlememiştim.Geçtiğimiz Mart ay ı, eşimin doğum günüydü. Benden değişik bir hediye istiyor ama ne olduğunu kendide bilmiyordu. Doğum günü Cumartesine denk geliyordu. Eşime öyle bir doğum günü partisi hazırlamaya karar verdimki… Kendisine, hiçbir şeye karışmayacağına, hiç bir şey sormayacağına, hiç bir şeye itiraz etmeyeceğine söz verirse ona şimdiye kadar aldığı hediyelerin en güzelini vereceğime, ve yaşadığı günlerin en güzelini yaşatacağına söz verdim. O da aynı şekilde bana söz verdi. Doğum gününe 5 gün kalmıştı ve ben hazırlıklarıma başladım. Önce Demet in çalıştığı mağazaya gittim. Yine bakıştık, gülümsedik. Raflara bakarken yanıma geldi ve yardımcı olabileceğini söyledi. Hangi konuda dedim gülümseyerek, o da imalı bir şekilde son derece tatlı gülümsemesiyle hangi konuda isterseniz dedi.İyi o zaman bu akşam sizi yemeğe davet edeyim, eşim bu akşam n geç çıkacak. Bana eşlik ederek yardımcı olun dedim. Peki dedi. Peki demesi bile tahrik ediciydi. Saat 7 de mağazanın önünden onu arabamla alıp, Etiler de oldukça lüks bir restauranta götürdüm. Havadan sudan bahsediyorduk. Maddi durumları çok iyi değildi. Aylık maaşı 400 milyondu. Onu öncelikle para ile etkilemeye karar verdim. Zaten jeep im ve getirdiğim bu lüks yer büyülemişti onu. İçiyor şakalaşıyorduk. iki samimi arkadaş olmuştuk sanki. Sonunda bütün cesaretimi toplayarak, kendisinden çok hoşlandığımı, ama eşimi aldatmayı, hele boşanmayı falan kesinlikle düşünmediğimi, eşimin doğum günü olduğunu, istediğim şartlarda bize katılırsa hem çok mutlu olacağımı, hemde kendisine hediye olarak 3 yıllık maaşının toplamını vereceğimi söyledim. Önce şaşırdı ama 3 yıllık maaş da onun içi yabana atılır bir para değildi. İstediğin şartlar ne peki diye sordu merakla. Yine bütün cesaretimle, cinsel olarak tamamen sınırsız bir gece dedim. Kısa bir sessizlik oldu. Önce gözlerime baktı, sonra başını önüne eğdi. Peki dedi. O an ayağa kalkıp sevinç çığlıkları atmamak için kendimi zor tuttum. Sürpriz doğum günü partimin ilk aşaması tamamdı.O gece ayrılırken Cumartesi gecesi, kendisini alacağımı, Pazar akşamına kadar evine dönmeyecek üzere plan yapmasını söyledim.Aynı tatlılık ve seksilikle peki dedi.Ertesi akşam, yani doğum gününe 4 gün kala yine tek başıma Beyoğlundaki barlardan birine gittim. Etrafta esrarlı sigara ve alkol kokusu vardı. Herkes çılgınca eğleniyordu. Bara geçip kendime bir içki söyledim ve etrafı seyretmeye başladım Erkeklerin hemen hepsi zenciydi. Kızların geneli ise Türktü. Bir zaman sonra hemen hemen bütün kızların tek bir zenciye kur yaptığını, hep onunla dans etmek istediklerini fark ettim. Bunu merak edip, barmene sordum. Bu adamın özelliği ne ya, bütün kızlar bunun peşinde dedim. Barmende imalı bir şekilde gülümseyerek, vardır bir marifeti dedi. Sanırım ikinci kahramanımı bulmuştum. Kendisine, bir duble viski yolladım. Bir peçeteye de bir gecede 1000$ kazanmak istermisin diye yazdım. Notumu okuyunca etrafında ki kızlardan kurtulup yanıma geldi. Tanıştık. Adı Mike idi. Mike 2 metre boyunda, kaslı, atletik, dev gibi bir adamdı. 25 yaşındaydı. Ona Demet e söylediklerimi tekrarladım. Eşime hazırlayacağım doğum gününden bahsettim. Kem küm etmemden sıkılmamı anlamış olacakki Pat diye karınla beraber olmamı istiyorsun değilmi dedi. Rahatlamış bir şekilde evet dedim. Böyle tekliflere alışkın bir şekilde, olur dedi. İstediğin zaman beni ara, istediğin yere geleyim diyerek cep telefonunu verdi. 15-20 dakika daha sohbet ettikten sonra ayrılıp evime geldim. Eşim Yeliz bana nerede olduğumu sorduğunda, hayatının doğum gününü hazırlıyorum sana. Hem birşey sormamaya söz vermiştin dediğimde kabul ederek sustu.Ertesi akşam, yani doğum gününe 3 gün kala Beyoğlunda cafe leri geziyor, etrafı inceliyordum. Birden gözüme gençlerden oluşan bir grup takıldı. Bir Play Station salonunda oyun oynuyorlardı. Yanlarına gidip bende bir makinaya oturdum ve ee çocuklar nesine oynuyoruz dedim. Potansiyel bir enayi bulduklarına inanarak 20 milyonuna dediler. Olur dedim. Oynamaya başladık. Bilerek yenildim. Ve 4 ünede 20 şer milyon verdim. Verirken, peki 250 şer dolar kazanmak istermisiniz dedim. Şaşırarak nasıl yani dediler. Gelin dedim size hem bir kola ısmarlayayım hemde anlatayım dedim. Sakin bir yere oturup hiç seslerini çıkarmadan beni dinlemelerini sonra istedikleri herşeyi soracabileceklerini söyledim. Eşime bir doğum günü partisi hazırladığımı, bunun için onların yaşlarında 8 kişi gerektiğini anlattım. Ne yapacağız peki dediler. Soğukkanlılıkla, karımla ilgileneceksiniz dedim. Hepsi çok şaşırdı. Ama 250 şer dolar şaşkınlıklarını üzerlerinden çabuk atmalarını sağladı. 8 kişiyi tamamlayabilecekmisiniz dedim. Evet sorun değil dediler. Kendilerinden telefon numaralarını alıp Cumartesi günü onları almaya geleceğimi söyledim. Bütün hazırlıklar artık tamamdı. Cuma gününden şehrin 50 Km. dışındaki yazlığımıza gidip buzdolabını yiyecek ve alkolle doldurdum. Üst katta ki yatak odamıza çıkıp yatağın yan tarafına 2 li bir koltuk yerleştirdim. Bu arada size hemen yatak odamızdan bahsedeyim. Yatağın hizasında, üstünde tavan yoktur, 2 cm. kalınlığında sağlam bir cam vardır, gökyüzü tamamen gözükür. Yataktayken insan kendini gökyüzünde yıldızların arasında yatıyor gibi hisseder ve odanın duvarları yerden tavana kadar aynadır. Yatak ise en pahalı su yatağından seçilmiştir.Artık bütün hazırlıklar tamamdı. Cumartesi günü gelip çatmıştı. Öğlenleyin eşimi alıp yemeğe çıkardım. Ve olması gereken konuşmayı yapmaya başladım. Eşim Yeliz e kendisini çok sevdiğimi, aşık olduğumu, ona çok güzel ve değişik bir doğum günü planladığımı. Bu geceyi yazlıkta geçireceğimizi, ama yanlız olmayacağımızı söyledim. Kimler var dedi. Soru yoktu dedim. Tamam dedi. Kaçta gidecek misafirler dedi. Gitmeyecek dedim. Nasıl yani dedi. Gitmeyecekler. Bizimle kalacaklar dedim.Sanırım fantezilerimizde yaşattıklarımızla ilgili bir şeyler dedi. Evet dedim. Ama istersen iptal edebilirim dedim. Sen nasıl istersen dedi. Madem sen planladın. Bozmayacağım planını dedi. Dünyalar benim olmuştu. Ve hiç bir şey sormayacağı, her dediğimi yapacağı sözünü bir kez daha aldım. Yeliz in yanında Demet e telefon edip iş yerinden erken çıkma imkanın varmı seni almaya geleyim dedim. Evet gel al dedi. Yelizle beraber arabaya atlayıp gidip Demet i aldık. Demet arabaya bindiğinde Yeliz şaşırmıştı ama hiç bir şey söylemedi. Sadece merhabalaştılar. Yazlığa doğru gitmek üzere asıldım gaza. Yolda uçuyordum sanki. 40-50 kilometre yolu 20 dakikada almıştım. İkisini üst kata çıkardım. Alt katlara inmemelerini, keyiflerine bakmalarını, 1 saate kadar geri geleceğimi söyledim.Yazımın bundan sonraki bölümlerini Yeliz ve Demet le beraber yazacağız.Yeliz : Eşim Emre nin, benim için düzenlediği doğumgünü partisi gerçekten merak uyandırıcı ve ilginçti. Şimdiye kadar sadece alışveriş yaptığım bir mağazada birkaç kere selamlaştığım bir kızla beni yanlız bırakarak gitmişti. Demet gerçekten çok tatlı ve cici bir kızdı. Ne olursa olsun evsahibi bendim. Sohbete başladık. Kendimize cin tonik hazırladık beraber ve içmeye başladık. Emrenin planlarını detaylı olarak o da bilmiyordu. 1 saat dolamadan, motor sesinden Emrenin geldiğini anladım. Camdan aşağıya baktım. Söz verdiğim gibi alt katlara inmiyordum. Arabadan kalabalık bir grup iniyordu. Ama içlerinden bir tanesi dev gibi bir adamdı. En çok dikkatimi o çekmişti.Emre : 8 kişilik genç takımını ve Mike ı orta kata salona aldım. Ve genel bir konuşma yaptım. Bu ev bu adres akıllarından silinecekti. Buradan çıkana kadar istediğinizi yiyebilir, istediğinizi içebilirsiniz. Ama sadece benim söylediklerimi yapacaksınız dedim. Ve ortaya 1 şişe viski getirip herkese doldurdum. Birer duble beraber içince biraz gevşemiş ve rahatlamıştık. 2. şişeyi getirip ortaya bıraktıktan sonra üst kattaki Yeliz ve Demet i yanımıza çağırdım. Geldiler.Misafirlerle tanıştılar. Her ikiside Mike ın yanında cüce gibi kalıyorlardı. Alkol alındıkça, yaş itibariyle gençler Demetle Mike ise karımla ilgileniyordu. Ortalık iyice rahatlamıştı. Herkes gülüyor eğleniyor, şakalaşıyordu. Akşam 10 a doğru üst kata çıkıp, Demeti ve Yelizi çağırdım. Beraber banyoya girdik. Yelize soyunmasını söyledim. Bir an Demet ten rahatsız oldu. Israr ederek haydi ama dedim. Dediklerimi yaptı.Yeliz : Demet in yanında soyunmak hem beni utandırmış, hem de tahrik etmişti. Anadan doğma ayakta duruyordum. Eşim beni buhar dolabına oturttu. İçine oturunca insanın tüm vücudunu saran ve her santimetrekaresinde buhar üfleyen bir dolap bu. 2-3 dakika sonra bütün gözeneklerimin açıldığını hissediyordum. O kadar rahatlık veriyorduki bu bana. Emre ve Demet o sırada küveti dolduruyorlardı. Eşim bir ara dışarı çıktı. 5 dakika kadar sonra elinde bir sürü malzemeyle geri geldi. Eşim küvetin suyuna bir kova dolusu sütü boşaltıverdi. Daha sonra içine ikişer üçer avuç nane, kekik, defne yaprağı ve buna benzer şeyler attı. Eskiden Osmanlı Saraylarında gerdek gecesine hazırlanan cariyeler gibi hissediyordum kendimi. Demet ise bir yandan benle sohbet ediyor bir yandan elindeki içkisini yudumluyordu. Daha sonra buhar dolabından çıktım ve küvetin içine uzandım. Emre, yarım saat bu sudan çıkmak yasak, birazdan yanınızda olacağım dedi ve diğer misafirlerin yanına gitti. Harika kokan, çok rahatlatıcı bir karışımdı. Demet şakayla, bak nasıl kıskandım şimdi dedi. İçkininde verdiği rahatlıkla gel o zaman sende dedim. İçkinin verdiği rahatlığa rağmen utanarak soyundu ve küvete girip karşıma geçip arkasına yaslandı. Bacaklarımız birbirine yapışmış, ayaklarımız birbirimizin bel hizasında yüzümüz birbirimize dönük hem sohbet ediyor, hem içkimizi içiyor hemde suyun verdiği müthiş rahatlıktan zaman zaman kısa inlemeler yaşıyorduk. Demet in büyüleyici bir güzelliği ve diriliği vardı. Biblo gibiydi. Ben bile onu seyretmekten kendimi alamıyordum. Emre : Mike ve gençlerin yanına gidip son konuşmamı yaptım. Hepsine yapmaları ve yapmamaları gerekenleri anlattım ve her birine zarf içinde söz verdiğim paralarını verdim. Onlar sanki bunu bedava bile yapabilecek duruma gelmişlerdi. Yiyor içiyor eğleniyorlardı. Daha sonra o katta ki banyonun yerini göstererek her birinin çok iyi bir duş alıp, parfümlenmesini ve giyinmeden, çıplak olarak tam bir saat sonra üst kata gelmelerini söyledim. Demet : Yeliz tatlı bir kadındı. Emre ise çekici ve yakışıklı. Zenginliğin tadını çıkarıyorlar, gönüllerince yaşıyorlardı. Çok kıskanmıştım. Ama içinde bulunduğum durum şu an çok rahattı. Ne olursa olsun bu geceyi doya doya yaşamaya kararlıydım.Ben bunları düşünürkem Emre içeri girdi ve haydi artık çıkın dedi. Suyu boşalttık. Bir kez daha sabunlandık. Çıkıp aynanın önünden beğndiğimiz parfümleri tüm vücudumuza sıktık. Emre büyülenmiş gibi bizi, ama özellikle de beni süzüyordu. Beraberce yatak odasına geçtik. Ayrı bir dünya, ayrı bir saray gibiydi burasıda. Muhteşem döşenmişti. Tavanda ki cam dan dışarıda soğuk bir hava olduğunu anlıyor ama evin ılık havası bize rahatlık ve güven veriyordu. Yeliz kendini yatağa attı. Çırılçıplaktı. Ben ve Emre elimizde içkilerimizle yatağın en fazla 2 metre yanında, yatağı yanlamasına gören yumuşak geniş koltuğa oturmuştuk. Herkesde heyecan son noktadaydı ve herkes sarhoş olmuştu. Emre bir ara bana dönerek yüzümü kendine çevirdi ve dudaklarıma minik bir öpücük kondurdu. İkinci hamle benden geldi. Ben uzandım dudaklarına. Bir eli sağ göğsüme kaymış, usulca okşuyor, dudaklarımı emiyordu. Nefes nefeseydim. Yeliz ise bizi seyrediyordu… Merdivenden gelen seslerden, aşağıdakilerin yanımıza geldiklerini anladığımızda Emre de odadan çıktı ve onlarla beraber bir kaç dakika sonra yanımıza geldi. 8 tane 15-21 yaş ortalaması çocuk, bir tane dev gibi bir zenci, Emre, Yeliz ve ben büyük yatak odasındaydık şimdi. Herkes çıplak, ellerinde sadece içki bardakları vardı. Ekstradan Emrenin elinde büyük bir kavanozda bal, zencinin diğer elinde ise büyükçe bir esrarlı sigara vardı. Mike elinde içkisi ve esrarlı sigarasıyla yanıma oturdu. Ancak yüzüme bile bakmıyordu. Çok fazla düzgün bir fiziği vardı. Bacaklarım kalınlığında kolları, kaslı bir göğsü ve ilk anda göze çarpan büyük bir organı vardı. Gözleri yatakta yatan Yeliz e odaklanmıştı.Yeliz : Aynı odada 10 erkek bir kızın önünde çırılçıplak yatakta yaıyordum. Başım dönüyor, yukarıda ki camdan gökyüzünü seyrediyordum. Emre elinde bir bal kavanozu ile yanıma yaklaştı ve dikkatlice 30 santim kadar yüksekten balı ince çizgiler halinde vücuduma dökmeye başladı. Özellikle göğüs uçlarıma ve bacak arama geldiğinde, soğukluğu ile irkiliyor uyarılıyordum. Her yerim vıcık vıcık bal olmuştu. Özelliklede bacak aram. Emre yanımdan doğrulup kalkıp Demet in yanına gitti ve ellerinden tutup ayağa kaldırdı. O sırada genç çocuklardan biri yavaş hareketlerle yatağa çıkıp başını bacak arama gömdü ve yavaşça orada ki balları yalamaya başladı. Yaladıkça nefes alıp vermeleri hızlanıyor, göğsüm hızla inip kalkıyordu. Bacaksız kadınlığımı yiyor bitiriyordu. İnlemelerime engel olamıyordum. Dilini kadınlığımdan içeri sokup daireler çizmeye başladığında daha derin bir inleme dökülüverdi dudaklarımdan. O anda 2 çocuk daha gelip birer göğsümü paylaştılar. Biri sağ, biri sol mememi emiyor, balları yalıyor zaman zamanda uçlarını parmakları arasında eziyorlardı. Bacak aramdaki ise dilini içimden çıkarmamış yavaş ama genişçe daireler çiziyordu. Zevkten uçuyor hatta ölüyordum. Bir çocuk daha yatağa tırmandı ve baş tarafımın hizasında yatağa çömeldi. Erkekliğini dudaklarıma sürtüyordu. Yüzüme bulaşmış olan ballardan birazı erkekliğine bulaşmıştı. Uzanıp dudaklarımın arasına aldım. Emzik emer gibi baş tarafını emmeye başladım. Bu hareket için başımı doğrulttuğumda, Mike ın dikkatlice beni seyrettiğini gördüm. Heykel gibi oturuyordu. Emre ve Demet ise hemen yanımda ayakta çırılçıplak birbirlerine sarılmışlar deli gibi öpüşüyorlardı. Ben kendi zevkime dönüp, ağzımadkini daha bir zevkle ve hırsla emmeye, somurmaya başladım. Bu arada yatağa 2 çocuk daha gelmiş, en tahrik olduğum yerlerden biri olan ayaklarımı, parmaklarımı yalıyor, öpüyor emiyorlardı. Boşta kalan son iki çocuk ise yatağın sağ ve sol iki yanına oturup ellerimi organlarına götürdüler. Bir yandanda onları sıvazlamaya başladım. 8 erkek çocuğuyla yataktaydım ve bu afacanlar beni yiyip bitiriyorlardı